20 Ekim 2016 Perşembe

İnternet Günlükleri

Hayat zordur. Bu zor olan hayatı  daha da zorlaştıran insanlar vardır. Şayet etrafınızda öyle insanlardan bir yığın var ise arkanıza bakmadan onları terk edin. Çünkü gerçekten değmez kendinizi onlar için bunaltmaya.Siz her ne kadar n'parsanız yine de gerçek anlamda mutlu olmazlar.Çünkü bu bir kuraldır belki de en temel kuraldır.Aynı anda herkesi memnun edemezsiniz,o halde bırakın memnun olmasınlar.Onları memnun etmekten çok daha anlamlı ve güzel bir şey var önünüzde; hayatınız,yaşayacaklarınız,belki sizi çok sevecek olan bir adam, belki mutlu olduğunuz ve sizin gelmenizi bekleyen yerler...
Bırakın insanlara kafa patlatmayı.Kalkın kendiniz için bir şey yapın.Bana soracak olursanız peki ya sen ne yapıyorsun kendin için,diye şayet şu an ben bunları yazıyorsam kendim için bir şeyler yapmak istediğimdendir. Adımlarım biraz cesurca biraz ürkek.Çünkü bu sonunun nereye varacağını kestiremediğim fakat yapmazsam da içimde büyük bir pişmanlık besleyeceğim bir durum olurdu.Bende yapmayı seçtim,evet bir şeyler yazmayı seçtim. Çünkü yazmak aslında benim kendime olan borcum.Bu zamana kadar yaptığım belki de en mantıklı şey.Ben her şeyden önce kendim için yazıyorum.Bu biraz bencillikmiş gibi durabilir ama aslında öyle değil.Herkes kendi için bir şeyler yapmayı ister,bekler.Bende karar vererek bunu hayata geçiriyorum.Çünkü hayat gerçekten kısa,yarın,gelecek hep muğlak hastalıklar ordusu belki de sizi kapının aralığından gözetliyordur.Bilinmezlik hali sardı dört bir yanımızı.Ben bu bilinmezlik halinde bilebildiğim yere kadar,deneyerek bildiğim ve öğrenmeye çalışacağım yollarla devam edicem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder